Fakültemiz tarafından düzenlenen “Düşünceler ve Kavramlar” başlıklı söyleşi dizisinde bu hafta “Hidâyet-Dalâlet” kavramları konuşuldu. Üniversitemiz akademik ve idari personelinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte konu ile ilgili sunum, Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Halit ÇALIŞ tarafından yapıldı.
Toplantıda “Hidayet” ve “Dalalet” kavramlarının sözlük ve terim anlamları, bu anlamların birbirleriyle bağlantıları, ayetlerde ve hadis-i şeriflerde bu kavramlara yüklenen anlamlar, hidayet-vahiy ilişkisi, hidayet-irade ilişkisi, hidayetin aşamaları ve dalalete düşme nedenleri gibi konular ele alındı.
“Kulun hidayete kavuşmasında kendi iradesinin rolü nedir?” “Hidayet Allah'ın dilemesine mi bağlıdır? Allah’ın hidayet etmesi ne demektir?” gibi konuyla ilgili temel sorulara yanıt aranan etkinlik, inanç konusunda ve özellikle kelam ilmi alanında çok önemli iki kavram olarak kabul edilen hidayet ve dalalet kavramlarının içeriğinin net bir şekilde anlaşılması hususunda katılımcılara büyük katkı sağladı.
Hidayet: Lütufla Kılavuzluk Etmek
Sunumuna kavramların sözlük ve terim anlamlarının izahıyla başlayan Prof. Dr. ÇALIŞ; şaşkınlık ve haktan sapmak anlamındaki “dalâlet”in zıttı olarak hidayet kavramının, lütfederek doğruyu, hakikati göstermek ve kılavuzluk etmek anlamlarına geldiğini söyledi. Kur’an-ı Kerim’de üç yüzü aşkın yerde zikredilen hidayet kavramının, mutlak manada ilahi vahyi, semavi kitapları ve peygamberleri işaret eden anlamları içerdiğini belirten Prof. Dr. ÇALIŞ; irade ve kararlılık ile vahiy ve onun taşıyıcısı olan peygambere tam bağlılığı hidayete ulaşmadaki etkenler olarak zikrederken, dalalete düşmenin ise nefsi yönelişler, herhangi bir duygu ve düşünceye körü körüne bağlanma anlamında taassup, Allah’a kavuşma günü olan ahireti düşünmeme ve şeytanın tahrikleri gibi faktörlerden kaynaklandığını ifade etti.
Hidayetin Aşamaları ve Hidayet-İnsan İradesi İlişkisi
Prof. Dr. ÇALIŞ, Râgıb el-İsfahânî’nin hidayetin aşamaları olarak ortaya koyduğu tasnifin hidayet kavramının anlaşılması ve hidayet-irade ilişkisinin açıklanması hususunda çok önemli bir açılım sağladığını belirterek, bu tasnifi şu şekilde açıkladı:
“Allah’ın insanlara olan hidayeti dört merhaleden oluşur:
1. Her mükellefe lütfettiği akıl ve idrak yetenekleriyle hayatını sürdürmeyi sağlayan zaruri bilgiler.
2. Vahiy ve peygamberler yoluyla yaptığı davet.
3. Hidâyeti benimseyenlere lütfettiği tevfîk ve inayet
4. Hak kazananları âhirette cennetle mükâfatlandırma.”
Bu merhalelerin her biri hakkında yapılan mütalaaların ardından Prof. Dr. ÇALIŞ, hidayet ile insan iradesinin ilişkisi konusunda Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bir hadisinden çıkan net açıklamayı şu şekilde beyan etti: “Kul tamamen kendi inisiyatifiyle hidayet veya dalâlet yönünde bir tercihte bulunur. Allah da onun bu tercihine göre tercih ettiği yolu kolaylaştırır.”
Kul İrade ve Kararlılık Gösterir, Allah Tevfik ve İnayette Bulunur
İlahi iradeyi ve onun buyruklarını bilmek ve bunların gereklerine uygun hayat sürmek anlamında kullanılan hidayet kavramının temel unsurları bakımından rızık gibi düşünülmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. ÇALIŞ, rızık kavramı çerçevesinde yapılan helal ve haram ayrımında olduğu gibi hidayet ve dalalet kavramları konusunda da Allah’ın bilmesi, yaratması ve razı olmasının farklı şeyler olduğuna dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç bölümünde de hidayetin sahih rivayetlerde ve namazımızın her rekâtında okuduğumuz Fatiha suresi başta olmak üzere Kur’an-ı Kerim’de, dua edilirken talep edilmesi gereken bir unsur olarak zikredildiği vurgulandı. Prof. Dr. ÇALIŞ, hidayet ve dalaletle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde tespit ettiği örnek dua cümlelerini ifade ederek konuşmasını tamamladı.
Etkinlik, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve konuyla ilgili karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.