Fakültemiz tarafından ‘İslam Felsefesi’ konulu seminer düzenlendi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Türker’in konuşmacı olarak yer aldığı seminere KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış ve üniversite personeli katıldı.
“Ruh-beden ilişkisi”
Seminerin ilk oturumunda, İslam felsefesinde bilgi teorisinin temelini oluşturan ruh-beden ilişkisi problemi ele alınarak ruh-beden ilişkisine dair İslam düşüncesinde üretilen çeşitli çözümlerden ve bu çözümlerin sunduğu bilgi tipolojilerinden bahsedildi.
İkinci oturumda İslam düşüncesinin önemli problem alanlarından birisi olan yöntem sorunu incelendi. Türker, İslam filozoflarının ‘mantık’taki tanımları ele alış tarzlarına değinerek küçük, büyük ve orta terimin tanımdaki işlev ve özelliklerini, orta terimin niteliğine göre tanımın illet burhanı ve varlık burhanı olarak aldığı şekilleri irdeledi.
Yunan Felsefesi ve Kelam İlmi
Öğleden sonraki oturumda ise Doç. Dr. Türker, İslam dünyasına tercüme hareketleri yoluyla giren Yunan düşüncesinin Müslümanların zihinlerinde aldığı şekiller ve buna bağlı olarak oluşan düşünce akımlarını tanıttı. Yunan felsefesi ve biliminden nakledilen eserlerin, hicri ilk iki asırda doğrudan dini düşünceye eklemlenerek nakledildiğini söyleyen Doç. Dr. Türker, bu nakil sonucunda tabiatçı felsefenin ve özellikle atom nazariyesinin kelamı şekillendirdiğini belirtti. Türker, tercüme hareketinin bittiği dönemde oluşumunu tamamlayan felsefi bilgi cemaatlerinin ilk filozofları ortaya çıkardığını ifade ederek bu filozofların Yunan felsefesini İslam kültürüne uygun tarzda harmanlayarak kelamcıların karşısına felasife denilen ikinci bir düşünce sistemini çıkardığını dile getirdi.
Doç. Dr. Türker, seminerin son oturumunda İslam düşüncesi alanında çalışan akademisyenler ve onların ürettiği akademik metinlerin çeşitli sorunlarını ele aldı. Ayrıca İslam düşüncesinin sunumunun tartışıldığı oturumda Türker, klasik İslam düşüncesi alanında yürütmekte olduğu kendi çalışmalarından söz etti. Seminer, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.