Etkili iletişim ve ikna uzmanı İsmet Topaloğlu, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Uluslararası Görgü ve Nezaket Kuralları eğitimi verdi. KMÜ Sürekli Eğitim Merkezi ile Alesta Akademi işbirliğinde 21-22 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen eğitime öğrenciler başta olmak üzere çok sayıda dinleyici katıldı.
KMÜ Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Konferans Salonunda düzenlenen eğitim seminerinde İsmet Topaloğlu, farkındalık, dinleme, beden dili, ziyaret ve misafirlik, doğru iletişim, diksiyon ve nefes teknikleri ile görgü ve nezaket kurallarından söz etti.
“Görgü, hayatı kolaylaştırır”
“Görgü kuralları, belirsizliği azaltarak öngörülebilirlik ve istikrar sağlar, sınırları belli ederek hayatı kolaylaştırır.” diyen Topaloğlu, görgü kurallarının insanları belli davranışlar konusunda özgür kılarken zayıf olanları da koruduğunu söyledi.
“Sevgiye kayıtsız kalmak, hayata karşı güvensizliktir”
Ünlü iletişim uzmanı, insanların öncelikle kendilerine güvenmeleri ancak kendilerini bir şey sanmamaları gerektiğini söyleyerek kişisel ilişkilerde nezaketli uyarıların önemine değindi. Sevgi dilinin insanı sonuca götüreceğini belirten Topaloğlu, “Sevgiye karşı insanın ya da hayvanın kayıtsız kalması, onun ruhsal bozukluğuna işaret eder; çünkü böylelerinin güveni ve inancı bitmiştir.” dedi. Topaloğlu, sevilen kişilere başlı başına zaman ayırmak gerektiğini söyleyerek “Herhangi bir işten arta kalan zamanla sevgi olmaz.” uyarısında bulundu.
“Boşlukları dolduran insan olmaya çalışmayın, boşluğu doldurulamayan insan olun”
İnsanların pek çoğunun su gibi önemli ama değersiz, çoğunun da altın gibi değerli ama önemsiz olduğunu kaydeden Topaloğlu, hem değerli hem de önemli insan olabilmenin yollarını bulmak gerektiğini ifade ederek “Boşlukları dolduran insan olmaya çalışmayın, boşluğu doldurulamayan insan olun.” şeklinde konuştu.
“El şakası hınç belirtisidir”
Toplum içinde uyulması gereken bazı kurallara da değinen İsmet Topaloğlu, “El şakaları garip sevgi tezahürleridir, densizliktir ve insanın içinde bir hınç olduğunu gösterir.” dedi.
Herhangi bir ortamda yüksek sesle konuşanların çoğunlukla kalabalık aile ortamlarında yetiştiğine dikkat çeken iletişim uzmanı, telefon müziklerinden de bahsederek “Telefon müziği olarak sadece enstrüman sesleri kullanılmalı. Şarkılar, insan ya da hayvan sesleri birer görgüsüzlük belirtisidir.” diye konuştu. Taksilerde çalan müziğe karar verme hakkının ise tamamen müşteriye ait olduğunu söyleyen Topaloğlu, “Taksiye bindiğinizde inene kadar o aracı kiralamış oluyorsunuz, tıpkı ev kiralar gibi. Nasıl ki ev sahibiniz sizin evinizde dilediği gibi davranamazsa taksici de öyledir. Sizin söylediğiniz hızda gitmeli ve sizin istediğiniz müziği çalmalıdır.” dedi.
Ünlü iletişim uzmanı, toplu taşıma araçlarında dikkat edilmesi gereken kurallardan da söz ederek “Asansör, minibüs ve otobüste öncelik, binenlere değil, inenlere aittir; binecek olanlarsa kenarda beklemelidir. Zaten inmek binmekten daha kısa ve kolaydır.” dedi. Topaloğlu, toplu taşıma araçlarında yaşlı, hamile ya da aşırı kilolu olanların arkada değil, ön koltuklarda oturması gerektiğini belirterek “Otobüs ve minibüslerde hamilelere, kucağında çocuğu olan veya taciz edilen kadınlara, gazilere ve ayakta duramayacak kadar yaşlı olanlara yer verilir.” dedi. Bunların dışındakilere yer vermenin sadece kişinin kendi tercihi olacağını söyleyen Topaloğlu, özellikle bazı kadınların öğrencilerin oturduğu yerlere gelip başlarında ısrarla beklemelerini tenkit ederek “Senin benden onbeş yıl önce doğman, hayatın boyunca bana karşı avantajlı olacağın anlamına gelmez.” açıklamasında bulundu.
Misafirliklerde karşılaşılan bazı davranış örneklerine de yer veren Topaloğlu, “Ne kadar samimi olursanız olun, ziyaret edeceğiniz insanları önceden bilgilendirin. Davetsiz misafir olmayın.” dedi. Topaloğlu, apartmanlarda ayakkabıların kapı önlerine dizilmesinin de yanlış olduğunu söyleyerek bu davranışın sadece köy yerleri için geçerli olacağını belirtti. Misafirlikte ikramın en yaşlıdan, yaşlının da kadın olanından başlaması gerektiğini dile getiren Topaloğlu, ev sahibinin misafire hükmetmemesini tavsiye ederek “Misafirlikte birinin zevki, başkasının kahrı olmamalı.” ifadelerini kullandı.
Ölmek üzereyken doktora, son dakika toplantıya gitmek
“Bu ülkenin en büyük sıkıntısı ölmek üzereyken doktora, son dakika toplantıya gitmek” diyen Topaloğlu, “Türkiye’de toplantılar zaman öldürme makinesi olarak işliyor. Halbuki toplantıya hazırlıklı gelinir. Toplantı, bitiş saatinde biter ve dileyen kalkıp gider; bu uluslararası bir kuraldır.” dedi.
Kurallara uymak ve hakkını aramak konusunda ilkeli davranmak gerektiğini söyleyen Topaloğlu, ikna edemeyen insanların kavga yolunu benimseyeceğini belirterek “Öfke, haklılığın intiharıdır.” dedi ve etkili konuşmanın altını çizdi. Topaloğlu, zengin doktorlarla daha az kazananlar üzerine şahsi bir araştırma yaptığını belirterek “Zengin olanların çok kazanma sebebi iyi doktor olmaları değil, iyi konuşmaları ve ikna yetenekleriydi.” şeklinde konuştu.
İsmet Topaloğlu, seminerinin son bölümünde ise kekeme, konuşma bozukluğu ya da nefes alma yanlışlığı olan öğrencilerle birebir çalışma yaptı. Sahnede gerçekleştirilen başarılı uygulama örnekleri izleyenlerden büyük alkış aldı.
Üniversitede iki gün boyunca süren eğitim semineri İsmet Topaloğlu’na plaket takdim edilmesiyle sona erdi.