Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi/ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü

KMÜ’DE ÇANAKKALE ZAFERİ ETKİNLİKLERİ SÜRÜYOR

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) ‘12 Mart ve 18 Mart‘ konulu konferans düzenlendi. Ata Öğrenci Topluluğu tarafından Karamanoğlu Mehmetbey Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran katıldı.

Öğrencilerin ilgisinin yoğun olduğu konferansta İstiklal Marşı’nın okunması ve şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunulmasının ardından Çanakkale ve Hz. Muhammed ile ilgili sinevizyon gösterimi yapıldı. Konferansta ayrıca Ata Öğrenci Topluluğunca Çanakkale Savaşı’nı konu alan çeşitli şiirler okundu ve hikâyeler anlatıldı.

“Mehmet Akif Ersoy’dan örnek alacağımız çok şey var”

Sinevizyon ve şiir sunumlarının ardından Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran kürsüye çıkarak, Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı ve Çanakkale Zaferi ile ilgili konuşma yaptı.

Taşkıran, insanların tarihlerine sahip çıktıkları sürece vatanlarına ve milletlerine de sahip çıkacakları vurgusu yaparak, “Mehmet Akif, Kurtuluş Savaşı sırasında Kuvayı Milliye’den yana davranış sergilediği için Darü’l Hikmeti’l İslamiye’deki görevinden atılmıştı. Milli mücadeleye katılmak için Anadolu’ya geçti. Ankara’da Taceddin Dergâhı’nda uykusundan dahi fedakârlık ederek, Marş’ı yazdı. İstiklal Marşı 12 Mart günü tam dört kez okunarak milli marş olarak kabul edildi.” şeklinde konuştu.

Mehmet Akif’in yarışma sonucunda kazandığı 500 lirayı reddettiğinde cebinde 2-3 kuruşu olduğunu söyleyen Taşkıran, “İçinde bulunduğu zor duruma rağmen o parayı kabul etmedi. Çünkü bu karakterde bir insan değildi. Mehmet Akif Ersoy’dan örnek alacağımız pek çok değer var.” dedi.

“Çanakkale Savaşı eşit şartlarda yapılmış bir savaş değildir”

Çanakkale Savaşı esnasında yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, Gelibolu yarımadasında toplam 800 bin asker olduğunu söyleyerek, “Çanakkale Savaşı, deniz, hava, kara savaş araçlarının bir arada kullanıldığı tek savaştır. Bunun dünyada başka bir örneği yoktur. Döneminin en teknolojik silahları ile donatılan düşman ordusunun karşısında bizim askerimizin üzerindeki kıyafetleri bile tam değildi. Bu açıdan bakıldığında Çanakkale Savaşı asla eşit şartlarda yapılmış bir savaş değildir.” şeklinde konuştu.

“Çanakkale ruhunu yaşatmalıyız”

Avrupalı devletlerin komutanlarının Çanakkale cephesini kolaylıkla geçeceklerini düşündüklerini belirten Prof. Dr. Taşkıran, “Avrupalı devletlerin İstanbul ile ilgili söylemlerine bakıldığında savaşı kazanacaklarına kesin gözüyle baktıkları anlaşılıyor. Fakat öngörüleri boşa çıkmış ve atalarımız destan yazmıştır. Çanakkale destanının iki kahramanı vardır. Bunlardan ilki kanıyla, canıyla bu savaşa giren ve şehit olan Mehmetçiklerimiz, diğeri ise kalemiyle bu destanı en güzel şekilde ifade eden Mehmet Akif Ersoy’dur.” şeklinde konuştu. 

Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çanakkale Savaşı’nda 57 bin şehit vermişiz. Hasta, esir, yaralı olmak üzere toplamda 252 bin zayiatımız olmuştur. Bizler bugün ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ diye bağırabiliyorsak, bunda şehitlerimizin payı çok büyüktür. Düşman bile bizim atalarımızı öven sözler sarf etmiştir. Bu ruhu kaybedersek birlik beraberliğimizi, vatanımızı, benliğimizi kaybederiz. Çanakkale ruhunu yaşatmamız lazım.”

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’a plaket verilmesiyle konferans sona erdi. 

       

Okunma Sayısı: 41