Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü

KMÜ’DE ‘ÜMMET’ KAVRAMI KONUŞULDU

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) İslami İlimler Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Düşünceler ve Kavramlar’ seminerler dizisinin yedincisi gerçekleştirildi. İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış'ın sunumunu yaptığı ve ‘Ümmet’ kavramının irdelendiği bu haftaki seminere Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım ile akademik ve idari personel katıldı.

“Ümmet, ortak değer ve idealler etrafında bütünleşen insan grupları demektir”

Ümmet kavramının, bir peygamberin tebliğ ettiği dine inanan veya o dine muhatap olanların meydana getirdiği topluluk anlamına geldiğini belirterek sözlerine başlayan Prof. Dr. Halit Çalış, kavramın Kur’an-ı Kerim’de kullanıldığı anlamlardan söz etti ve şunları söyledi: “Kur’an’da ümmet kelimesi, insan, hayvan ve cin toplulukları; benzer inanç ve hayat tarzına sahip insan grupları; bir topluluk içerisinde özel bir zümre; din, inanç sistemi, yol; iyiliklerle donanmış önder ve öncü kişi; zaman, müddet ve devir anlamlarında kullanılmıştır. Hadislerde ise, Muhammed ümmeti ve bu ümmetin diğer ümmetlere olan üstünlüğü ve yerine getirmesi gereken görevlerden bahsedilir.”

“İslami literatürde ümmet, Ümmet-i Muhammed anlamında kullanılır”

Dinî literatürde ise âlimlerin ‘ümmet’ kavramını iki anlamda kullandığını belirten Prof. Dr. Çalış, “Bunlardan birincisi Peygamber Efendimizin tebliğinden haberdar olan bütün insanlar anlamındadır. Bu kullanım, Peygamber Efendimizin bütün insanlara rahmet olarak gönderildiğini ve ondan sonra bir rahmet elçisinin gelmeyeceğini ortaya koyan ayet ve hadislerden çıkarılmıştır. İkinci anlamı ise, Peygamber Efendimizin getirdiği dine; inanç, ahlak, ibadet ve sosyal düzen kurallarına içtenlikle inanan insanların tamamıdır. Ümmet denilince genellikle bu ikinci anlam kastedilmektedir.” şeklinde konuştu.

“Müslümanlık üst kimliktir. Ümmet ise, bu üst kimlik etrafında bütünleşme, dayanışma ve mücadelenin ifadesidir”

Hz. Peygamberin tebliğ ettiği ve uygulama esaslarını belirleyip somut olarak ortaya koyduğu İslam dinini benimseyen insanların, etnik köken, renk, dil, cinsiyet, coğrafya gibi etkenlerden bağımsız olarak ümmeti oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çalış, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli olan aynı ortak paydada buluşuyor olmaktır. Müslümanlar için bu ortak payda, Müslüman olmaktan ibarettir. Dolayısıyla doğulu-batılı, kadın-erkek, şu ya da bu İslam mezhebi mensubu olan bütün Müslümanlar, Muhammed ümmetini meydana getirir. Bu açıdan ümmetin bireyleri arasında eşitlik prensibi geçerlidir.”

“Ümmet-i Muhammed vasat ümmet olarak farklılık gösterir”

Ümmet-i Muhammed’in özellikleri hakkında anlatımlarda bulunan Prof. Dr. Çalış, bu ümmetin aşırılıklardan uzak, dengeli bir din anlayışı ve pratiğine sahip vasat bir ümmet olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çalış, vasat ümmet kavramını açarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hıristiyanlar Hz. İsa’ya tanrılık vasfı verdiler. Kimisi aşırılığa kaçarak dünyadan el etek çekti. Yahudiler ise Allah’ın kitabı ile oynamaya kalkıştılar, peygamberleri öldürdüler. Kimileri de insanların sözlerini Allah’ın sözüymüş gibi ilahi kitaba dâhil ettiler. Dolayısıyla her ikisinin de dinle bağdaştırılması mümkün olmayan uç hareketleri söz konusudur. İslam ümmeti ise, bütün peygamberleri, özellikle de Hz. Muhammed’i baş tacı eder ama onu asla ilah olarak görmez. Bu ümmet beşer sözünü asla Allah’ın sözü gibi telakki etmez. Bu özellikleri ile de vasat ümmet olarak farklılık gösterir.”

“İslam ümmeti, dayanışmacı ve bütünleşmeci bir ümmettir”

Ümmet-i Muhammed’in diğer özellikleri hakkında da bilgi veren Prof Dr. Halit Çalış, bu ümmetin bütün insanlığın dirliği için varlık alanına çıkarılmış bir ümmet olduğunu ifade ederek “Ümmetin ittifakı bağlayıcıdır; zira ümmet yanlışta ittifak etmez. Belirtilen özellikleriyle İslam ümmetinin yanlış üzerinde ittifak edip hak yoldan ayrılması mümkün olmadığından, ümmetin bir konudaki görüş birliği (icma), muhalefetin caiz olmadığı bağlayıcı delil kabul edilmiştir. Aynı zamanda Muhammed ümmetinin yaşadığı ve yaşattığı Hak din, diğer bütün dinlere üstün gelecektir. Irk, dil, cinsiyet, mezhep gibi aidiyetlerden bağımsız olarak dayanışmacı ve bütünleşmeci bir ümmettir.” dedi.

“Ümmete rağmen tavır alınamaz; işbirliği kurulamaz”

Ümmetin hak, adalet, iyilik gibi değerleri yaşatıp, şer ve kötülüklerin ortadan kaldırılması için mücadele etmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Halit Çalış bunun, gereği gibi yerine getirilebilmesi için ümmetin, başta din alimi olmak üzere her alanda ilim adamları yetiştirme sorumluluğunun bulunduğunu belirtti. Son olarak bireysel sorumluluğa değinen Prof. Dr. Çalış, bu hususta şunlara dikkat çekti: “Müslümanlar, hiçbir kimliği ümmet kimliğinin önüne geçirmeme, fitne unsuru olmama ve ümmete rağmen tavır geliştirmeme hususunda olağanüstü hassasiyet göstermek zorundadırlar. Bunlar, ümmet olmanın asgari gerekleridir.”

Seminer, katılımcıların sorularının cevaplanması ve konuyla ilgili karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.

       

Okunma Sayısı: 119