Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Türk Kültürü ve Edebiyatı Öğrenci Topluluğu tarafından Kutlu Doğum programı düzenlendi.
Programın açılış konuşmasını yapan Topluluk Başkanı Gökhan Atalay, Peygamber Efendimizin yaşamış olduğu zorlukları anlatarak, “Bizler birbirimizi sevmeyi, yardımlaşmayı ve paylaşmayı, ahlakın güzelliklerini, insan sevgisini, şefkat ve merhameti Peygamber Efendimizden öğrendik. Bugün de O’nun hayatını Mehmet Şimşir hocamızdan dinleyeceğiz. Bize destek veren ve programımıza katılan herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Program, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Ali Kırış ve Grup Sevgi’nin verdiği tasavvuf musikisi dinletisi ile devam etti.
“Peygamber Efendimizi çok seviyoruz fakat O’nu yeterince tanımıyoruz”
Programa konuşmacı olarak katılan Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şimşir, 1400 yıldır İslam aleminde Peygamberimize duyulan sevginin hiçbir zaman bitmediğini ve bu sevginin gün geçtikçe arttığını belirterek, “Peygamberimizin sevgisi hep var ve sevgilerin en büyüğü olarak hayatımızda yer alıyor. Peygamberimizi, ilkeleri ve gösterdiği yolu hayatımıza rehber ederek tanımak ve hatırlamak gerekiyor. Hepimiz peygamberimizin yolundan gitmek istiyorsak bunun için gerçekten gayret göstermeliyiz.” dedi.
Peygamber Efendimizin temelini atmış olduğu kültür ve medeniyetin dünya üzerindeki bütün kültür ve medeniyetlere çok büyük bir katkı ve etkide bulunduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Şimşir konuşmasını şöyle sürdürdü: “O’nun temelini attığı bu kültür ve medeniyet; ilim, adalet, hoşgörü ve insana saygı üzerine temellendirilmiştir. Bu dört özelliği iyi bir şekilde anlarsak Müslümanların dünyaya yön verdiği günleri yeniden görebiliriz.”
Günümüzde yaşanan teknolojik gelişmelere de değinen Yrd. Doç. Dr. Şimşir, dünya üzerindeki ülkelerin eriştiği teknolojik ilerlemede Müslümanların üstün gayreti bulunduğuna dikkat çekerek, “Peki bugün neden durum böyle değil? Çünkü bugün biz Peygamberimizi çok seviyoruz fakat onu iyi tanımıyoruz. O, okumak için nasıl fedakârlıklar yapmış fakat biz bunu göremiyoruz. Gurur duyduğumuz o Türk-İslam medeniyetini yeniden şahlandırmak için okumalıyız. Kur’an-ı Kerim’den mutlaka istifade etmeliyiz. Adalet kavramını öncelikle kendi hayatımızda hâkim kılmalıyız. O zaman bu kutlu doğum haftaları bir özellik kazanmış olur.” şeklinde konuştu.
Program, plaket töreninin ardından sona erdi.
Okunma Sayısı: 17