Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, İstanbul’un fethinin 568’inci yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Rektör Namık Ak, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“6 Nisan 1453'teki muhasarayla başlatılan ve 21-22 Nisan gecesi gemilerin karadan yürütülmesine sahne olan İstanbul kuşatması, 29 Mayıs Salı günü henüz güneş doğmadan gerçekleştirilen etkili hücumun ardından zaferle sonuçlanmış ve öğle saatlerinde İstanbul, ebediyete kadar Türk İslam yurdu olmak üzere kendini yüce kumandan Fatih Sultan Mehmed Han’a teslim etmiştir.
‘Ya İstanbul beni alacak ya da ben İstanbul’u’ diyerek bu kutlu fetih uğruna varını yoğunu vermekten çekinmediğini gösteren Fatih Sultan Mehmed Han, kahraman ordusuyla birlikte Hz. Peygamber’in çağlar öncesinden verdiği müjdeye mazhar olmuştur. Nitekim Resul-i Ekrem, “Konstantiniyye elbet feth olunacaktır. Onu fethedecek emîr ne güzel emîrdir ve o ordu ne güzel ordudur.” buyurmuşlardır.
Geçmişten günümüze kadar ilmin, ticaretin, kültür ve sanatın merkezi olan İstanbul; Roma ve Bizans İmparatorlukları ile Osmanlı Devlet-i Âliye'sine (Yüce Devleti) başkentlik yapmasının yanı sıra İslam dünyasının nazarında daimi başkentlik unvanına namzet bir şehirdir.
Bugün, yüce hakan Fatih Sultan Mehmed Han’ın fethin ardından Ayasofya’ya giderek şükür secdesine kapanması gibi bizler de on ay kadar önce aynı şükür duygularıyla Ayasofya’da yeniden ezan sesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadık. Nasıl ki Fatih Sultan Mehmed Han, fethettiği İstanbul’da sivillerin yaşamına, malına ve bedenine dokunmadan o mübarek şehri İslam’ın huzur, güven ve barış renklerine boyamışsa bugün dünyanın her yerinde insanlık aynı yüksek karakteri ve standardı sergileyebilmelidir.
Fatih Sultan Mehmed Han, ‘Benim sen şâh-ı mehrûya kul olmak iledir fahrım / Gedâ-yı dilber olmak yeğ, cihanın padişahından / N'ola oldu ise Avnî cihan sultanların hanı / Ki düştü üstüme sâye, senin destin hümasından’ şeklindeki veciz şiirinde tek övüncünün ulu şaha kul olmak ile olduğunu, böyle bir güzel şahın lütfunun dilencisi olmanın kendisi için cihan padişahlığından yeğ olduğunu belirtmekte; ayrıca kendisi cihan sultanlarının hanı olduysa bunun o ulu şahın hüma (devlet) elinin gölgesinin kendi üstüne düşmesiyle mümkün olduğunu belirtmektedir.
Yeryüzünde bir toprağın yönetimine talip olmak, her şeyden önce o toprağın size hazır olmasıyla gerçekleşir; kimlerin bir yerde hüküm süreceği konusu ise insanların istemesiyle değil, ancak ilahi takdirle mümkündür. Biz inanıyoruz ki zorbalıkla ve ahlaki ilkelere riayet etmeksizin girişilecek her hükümranlık savaşı, hüsranla sonuçlanacaktır. Buradan hareketle, Filistin’de İsrail yönetimi tarafından, Mescid-i Aksa’da ibadet eden Müslümanlara yönelik Ramazan ayında başlatılan insanlık dışı saldırıların da asla kabulü söz konusu olamaz. Sınır tanımaksızın sivillerin hayatına kast eden hiçbir gayri meşru güç, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da emeline ulaşamayacaktır.
Dünya tarihinin yeniden şekillendiği, bir çağın kapanıp yeni bir çağın açıldığı İstanbul’un fethi, milletimizin tüm kurumları ve teşkilat yapılarıyla şaha kalktığı önemli bir tarihtir. Zira 29 Mayıs 1453’te Fatih Sultan Mehmed Han’ın komutasında İstanbul’u fetheden Türk milleti, Peygamberinden aldığı manevi güç ve ilhamın tesiriyle hemen her sahada yeni zaferlere ulaşmıştır. Bu fetih, özellikle gençlerimiz için önemli işaretler taşımaktadır. Bugün Türkiye’nin 2053 ve 2071 hedefleri varsa bunun temelleri yüzyıllar öncesinin o kutlu fetihlerinde yatmaktadır.
Fethin 568’inci yıl dönümü münasebetiyle, milletimiz için daha nice fetihler, nice güzel açılış ve başlangıçlar temenni ediyor; başta büyük kumandan Fatih Sultan Mehmed Han olmak üzere fethin maddi ve manevi mimarlarını, bu arif, asil, aziz, necip ve kahraman milletin şerefli ordusunu rahmet, minnet, hürmet ve şükranla yad ediyorum. Ayrıca ceddinin yolunda aynı fiiliyat ve ruhu taşıyan, Çanakkale, İstiklal Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı, 15 Temmuz’da üstün başarı gösteren, adeta et-kemik gibi bir bütün ve yek vücut olan, Türk milletinin evladı ve onun gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetlerimize (TSK) daimi zaferler niyaz ediyor; cümle güvenlik güçlerimizin ahirete irtihal edenlerini rahmet, mağfiret, minnet, şükranla yad ediyor, hayatta olanlara sağlık, afiyet, huzur ve barış içinde nice uzun ömürler diliyorum. Onlar başımızın tacı, huzurumuzun yegane saiki ve teminatıdırlar.”
Fatih Sultan Mehmed’in (Avnî) meşhur şiiri:
İmtisâl-i câhidû fillâh olubdur niyyetüm
Dîn-i İslâm’un mücerred gayretidür gayretüm
Allah için küfürle cihadın misalini vermektir niyetim;
Mücerret gayretim, (sadece) İslâm dini içindir.
Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullâh ile
Ehl-i küfri ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm
Hakk üstünlüğü ve Allah’ın yücelttiği veliler himmetiyle
Kâfirleri baştan sona kahreylemektir niyetim.
Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm
Lutf-ı Hak’dandur hemân ümmîd-i feth ü nusretüm
Peygamberlerle velilerdir istinadım benim;
Hakk’ın lütfundandır, fetih ve başarı ümidim.
Nefs ü mâl ile n’ola kılsam cihânda ictihâd
Hamdülillah var gazâya sad hezârân ragbetüm
Nefis ve malla cihadıma şaşılmasın;
Hamdolsun, gazaya binlerce rağbetim var.
Ey Mehemmed mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile
Umaram gâlib ola a’dâ-yı dîne devletüm.
Ey Mehmed, Seçilmiş Ahmed’in mucizeleriyle
Umarım, galip gelir din düşmanlarına devletim.
Okunma Sayısı: 10