Ebelik, insanlığın varoluşu ile başlayan en eski mesleklerinden biridir. M.Ö. 5000 – resimlerde çömelmiş ıkınan kadınlara ve onlara yardım eden ebe resimleri görülmüştür. Ebeler; Türklerin her devrinde doğuran kadına hizmet eden, çok saygı görmüş, iyi yaşamış bir meslek mensubudur. Ebeler usta-çırak usulü ile eğitilmiştir. Orta Asya Türklerinde doğuma önem verilmiş, kadınlar güvendikleri ebeler eşliğinde doğum yapmışlardır. Doğumda kadına yardım eden ebe bir tanrıça gibi görülmüştür (Umay Ana). Osmanlılarda ebeleri başlıca 3 gruba ayırmak mümkün; Saray ebeleri, kibar ebeler, halk ebeleri. Osmanlıda her ebenin bir doğum iskemlesi (örekesi) vardır. O dönemde hekim genelde doğum yaptırmaz, ancak doğum bilgisi bilmek zorundadır. 1920 içtimai muavenet vekaleti (Sağlık Bakanlığı) kuruldu. İlk bakan Dr. Adnan Adıvar oldu. 1920 İstanbul dışındaki yerlerin ebe ihtiyaçlarını karşılamak için Kızılay barakalarında ilkokul mezunu kızlar 2 yıl süreyle ebelik eğitimi aldılar. Daha sonraki dönemde farklı okullarda eğitim devam etti. 1961-1962 köy ebe okulları doğumevlerinin bünyesinden ayrıldı 3 yıllık düzenli eğitim veren kurumsal bilgilerin okulda alındığı uygulamaların doğumevlerinde verildiği bir eğitim sistemine geçildi. • 1963 Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi hakkında kanun kabul edildi.154 sayılı yönerge sağlık hizmetlerinin sosyalleştirildiği bölgelerde hizmetin yürütülmesine ilişkin yönerge ebenin ilk defa görev analizini yapıldı. • 1975 ebe-hemşire programları hazırlandı. • 1978 köy ebe okulları kapatıldı. • 1978 S.M.L. ebelik bölümleri 4 yıllık olarak eğitime devam etti. • 1985-1986 Yüksek Öğretim Kurulu Bakanlığı protokolüyle 2 yıllık Sağlık Meslek yüksek Okulları öğrenim programları uygulanmaya kondu. • 1997-1998 eğitim öğretim yılında Sağlık Meslek Yüksekokulları ebelik programları 4 yıllık lisans düzeyine çıkarıldı.