Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi/ Karamanoğulları Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi

5. Osmanlı Kronikleri

OSMANLI KRONİKLERİ

1. Gazâvât-ı Sultan Murad bin Mehemmed Han, İzladi ve Varna Savaşları           

         

             Yazarı belli olmayan bu eser II. Murad dönemine ait önemli bir tarihi vesikadır. Eserde II. Murad zamanında meydana gelen İzladi ve Varna savaşları ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Bu eserde özellikle Taceddin II. İbrahim Bey’in Sırplar, Macarlar ve Bizans ile Osmanlıya karşı gizli ittifakını ifşa eden ve bu müttefik güçlerinin bir birilerine göndermiş oldukları mektuplar hakkında bilgi vermektedir. Bu eserdeki bazı bilgiler devrin diğer çağdaş kaynaklarında mevcut değildir. Eser 1978 tarihinde Halil İnalcık ve Mevlûd Oğuz tarafından neşredilerek ilim dünyasına sunulmuştur.

2. Anonim Tevârîh-i Âl-i Osman

                   

         İlk olarak II. Murad (1421-1451) döneminde rastladığımız, müellifleri belli olmayan ve Anonim Tevârih-i Âl-i Osmân diye adlandırılan bu kaynaklar Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ın Anadolu’ya gelişinden başlayarak Osmanlı devletine kadar gelip ve farklı tarihlerde sona eren eserlerdir. Anonim Tevârih-i Âl-i Osmân, Osmanlı devletinin ilk dönemleri hakkında en teferruatlı bilgileri veren eserlerdendir. Bu eserlerin önemli bir kısmı II. Bayezid dönemi ortalarına, 1494 tarihine kadar gelir. Bir kısmı da Kanuni devri ortalarına kadar gelir. Bu eserlerin şu ana kadar birçok neşri yapıldı.

3. Târîh-i Ebü’l-Feth (Tursun Bey)

                  

             Tursun Bey Fatih Sultan Mehmed zamanında yaşamış ve devlet kademelerinde önemli mevkilere gelmiş olan Tursun Bey (öl. 1499), Sultanın birçok seferine tanıklık etmiştir. Tursun Bey’in yazmış olduğu, Târîh-i Ebü’l-Feth’i adından anlaşıldığı üzere esas olarak Fatih’in 1444 yılında ilk cülûsuyla başlamakta ve Fatih devri olaylarını kapsamakta, 1488 yılında Hadım Ali Paşa’nın Kilikya seferi ve Memlük yenilgisiyle son bulmaktadır. Özellikle Fatih Sultan Mehmed’in Karaman Seferleri ve Karaman saltanat kavgasına nasıl müdahil olduğu hakkında önemli bilgiler içermektedir.

4. Behcetü’üt-Tevârih (Şükrullah)

              

       Şükrüllâh Fatih Sultan Mehmed’in hizmetindeyken Bursa’da yazmaya başladı. Takriben 1456 tarihinde başlamış olduğu bu eseri 1459’da bitirdi. Şükrüllâh (öl.1464), yazmış olduğu bu eserini Fatih’in sadrazamlarından olan Mahmud Paşa’ya ithaf etti. Bir dünya tarihi niteliği taşıyan Behcetü’üt-Tevârih, önemi Şükrullah’ın Karamanoğlu II. İbrahim Bey’e elçi olarak gitmesindendir. Yalnız sadece II. Murad tarafından elçi olarak gittiğini vererek bunun dışında Karamanlılar hakkında malumat içermez.

5. Oruç Bey Tarihi

       

        Klasik dönem Osmanlı tarih yazıcılarından olan Oruç Bey’in Tevârîh-i Âl-i Osman veya Oruç Bey Tarihi adlı eseri devletin kuruluşundan 1503 yılına kadar gelen bir Osmanlı tarihidir. Esasında Âşıkpaşazade Tarihi’nin bir kopyası niteliğindedir. Zira birçok alıntıyı bu eserden yapmıştır. Yine Karamanoğlu Beyliği ile ilgili mühim bilgiler içermektedir.

6. Kitâb-ı Cihan-Nümâ

   

           Mehmed Neşrî’nin kaleme almış olduğu bu eseri Neşrî Tarihi olarak da bilinen bu eser sekiz bölümden oluşmakta ve XIV-XV. Asırlar arası Osmanlı tarihini diğer çağdaşlarına göre tafsilatlı bir şekilde nakletmiştir. Genel bir dünya tarihi niteliğini taşıyan bu eserin Osmanlılarla ilgili olan kısım yani son iki kısmı günümüze ulaşabilmiştir. Bu kısım Osmanlı sultanı II. Bayezid dönemine kadar getirilir. Eser bu sultanın ölümünden (1512) sonra yazılmış olsa da hadiseler 1485’e kadar getirilmektedir. Neşrî, esrini hazırlarken büyük oranda diğer Osmanlı tarihçilerinden istifade etmiştir. Nitekim çoğunlukla çeşitli eserlerin değerlendirmesinden oluşan bu kaynakta esas olarak Aşıkpaşazade Tarihi’nden Anonim Tevârih-i Âl-i Osman’dan yararlanmıştır. Osmanlılar dışında Karamanoğulları ve Akkoyunlu devletleri için temel kaynaklardandır.

7. Vakıat-ı Sultan Cem (Haydar Bey)

        

         Karamanoğullarının son dönemi için önemli bir kaynaktır. Özellikle Kasım Bey’in Şehzade Cem ile ittifakı ve onun Rodos’a gönderilmesi hususundaki ada şövalyelerine gönderdiği elçiler hakkında bilgi içermektedir. Eserin müellifi belli değildir. Fakat gerek yazılış, gerekse olayları anlatışına bakılacak olursak şehzâde ile gezmiş ve onun yanında bulunmuş birisi tarafından yazıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan araştırmalarda eserin, Cem Sultan’ın defterdar ve nedimi Haydar Bey tarafından (1514) yazılmış olabileceği sonucuna varılmıştır.

8. İbn Kemal, Tevârîh-i Âl-i Osman

                 İbn Kemal (öl.1523), bu eseri II. Bayezid’in arzusuyla kaleme alındı. II. Bayezid, İdrîs-i Bitlisî’ye Farsça bir Osmanlı tarihi yazma görevini verirken Kemalpaşazâde’den de herkesin anlayabileceği Türkçe bir tarih yazmasını istemiştir. Her padişah dönemi için ayrı bir cilt (defter) yazan Kemalpaşazâde, 916 (1510) yılı olaylarına kadar getirdiği sekiz ciltlik tarihini II. Bayezid’e sunmuştur. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın isteğiyle eserini kaldığı yerden devam ettirerek Mohaç seferi sonuna, yani 933 (1527) yılına kadar getirmiştir. Böylece Tevârîh-i Âl-i Osman, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan 1527 yılına kadar gelen 10 ciltlik büyük bir eser niteliği kazanmıştır. Bizi ilgilendiren VII. Defterdir. Bu defterde diğer önceki Osmanlı kroniklerinde az da olsa Karamanoğulları ile ilgili bilgi bulmak mümkündür. Fâtih dönemine ait VII. defterin İstanbul’un fethi bölümünün istinsahları da onun Târîhi Feth-i Kostantiniyye adlı ayrı bir eseri olduğu zannını uyandırmıştır.

9. Tacü’t-Tevârih ( Hoca Sadettin Efendi)

      

      Tacü’t-Tevârih, 1536-1599 tarihleri arasında yaşamış olan Hoca Sadettin Efendi’nin yazdığı bir eserdir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan I. Selim’in ölümüne kadar geçen süreci aktarmaktadır. Tacü’t-Tevârih’in el yazmasının bir nüshası, İskilip Halk Kütüphanesi’nde ‘’El Yazma Eserler’’ bölümündedir. Tacü’t-Tevârih; İlk 1862 yılında matbaa imkanları kullanılarak Maarif Nazırı Paşa tarafından 2 cilt olarak basılmış, ayrıca 1974-1979 yılları arasında İsmet Parmaksızoğlu tarafından sadeleştirilerek günümüz Türkiye Türkçesine de 5 cilt olarak aktarılmıştır. Tacü’t-Tevârih, padişah III. Murad’a sunulmuştur. Hoca Sadeddin, Yavuz Selim dönemi müverrihlerinden olup kendinden önceki hadiseleri İshak, İdrisi, Kemal Paşa, Şükrullah ve Hadîdî gibi güvenilir isimlerden ya da olayların bir kısmını yazarın babası Hasan Can tarafından bizzat, görmüş ve yaşanmış anlatımlarından yararlanarak yazmıştır. Eserin son bölümü o dönemde yaşamış olan alim ve şairler ile din ve tasavvuf ehlinin de hayat öykülerini içerir.

10. Âşıkpaşazade Tarihi

            

     XV. Asır Osmanlı devletinin önemli müverrihlerden biri olan ve kendisini Derviş Ahmed Âşikî diye tanıtan Âşıkpaşazade, özellikle Osmanlı kuruluş evresi ile ilgili bilgileri Yahşi Fakih’ten aldığını bildirmektedir. Çünkü Karamanoğullarının Osmanlı karşıtlığı üzerinden Hristiyan dünyası ile giriştiği müttefiklik anlaşmalarının birçoğunu bu eserden öğrenmekteyiz. Karamanoğlu, Osmanlı mücadelesi, kurulan akrabalık bağları ve Fatih Sultan Mehmed’in Karaman seferleri neticesinde İstanbul’a göç ettirilen nüfus hakkında önemli bilgiler içermektedir. Eser Nihal Atsız tarafından ilk neşredilmiş olmasına rağmen sonradan birçok araştırmacı tarafından yeni neşirler yapılmıştır.

11. Hadîdî, Tevârih-i Âl-i Osman

             

        16. Asır Osmanlı müverrihlerinden olan Hadîdî, II. Beyazıt, Yavuz, I. Selim ve Kanuni Süleyman’ın ilk yıllarında yaşamıştır. Yazmış olduğu Tevârih-i Âl-i Osman isimli eseri, Osmanlı devletinin kuruluşundan 1523 yılında Makbul İbrahim Paşanın veziriazamlığa gelişine kadar olan dönemin hadiselerini manzum bir şekilde nakletmektedir. Eser 6646 beyitten oluşmaktadır. Osmanlı Karaman mücadelesi hakkında önemli bilgiler içermektedir. Eser üzerine 1986’da Necdet ÖZTÜRK tarafında İstanbul’da bir doktora tezi hazırlanmış, daha sonra bu tez 1992yılında Marmara Üniversitesi Yayınları tarafından basılmıştır.

12. Rûhî Tarihi

II. Bayezid (1481-1512) dönemi kaynaklarından biri olan bu eser, özellikle Osmanlıların Karamanoğulları ile kurmuş oldukları evlilik ilişkileri ve Osmanlının Karaman seferleri hakkında tafsilatlı bilgi bulmak mümkündür.