Arkeoloji sözcüğü iki Klasik Yunanca sözcükten oluşmaktadır. “Arkhaios” (=eski) ve “logos” (=bilim). Ancak bu iki sözcüğün birleşmesinden meydana gelen “arkhaiologos”, “arkhaiologia” ve “arkhaiologeo” kelimelerine rastlanılmakla beraber, bu sözcükler arkeoloji sözcüğünün bugünkü anlamını karşılamamaktadır. Başka bir değişle söz konusu kelimeler Klasik Yunanca’da başka anlamlar için kullanılmışlardır.
“arkhaiologos”; Antik çağ tarihi yazan kişi
“arkhaiologia” ; Antik çağ tarihi ve felsefesi
“arkhaiologeo” ; Eski eserleri ve nesneleri konuşmak, geçmişten söz etmek.
Bugünkü anlamı ile arkeoloji terimi ilk defa Fransa’da, Lyon Kenti’nde yaşayan Alman Kökenli bir tıp doktoru olan Jacques Spon (1647-1685) tarafından kullanılmıştır. J. Spon’un ölümünden sonra 1689-1713 yılları arasında Lyon’da yayınlanan “Miscellane Eruditae Antiquitatis” “Antik çağ ile ilgili bilimsel değeri olan eserler” adlı kitabında o zamana kadar kullanılan “antiquaria” kelimesinin yerine “archaeologia” ve “arkhaeographia” şeklinde kullanılmıştır. Bugün kullandığımız arkeoloji kelimesi Fransızca’dan aldığımız şekilde dilimize girmiştir. Batı dillerinden Türkçe’ye giren arkeoloji kelimesi anlam bakımından “eskinin bilimi, geçmişin bilimi veya eskiye ait şeylerin bilimi” demektir.
Arkeoloji “eski kültürleri ve uygarlıkları maddesel kalıntıları yoluyla inceleyen bilim dalıdır”.
Arkeolojinin amacı, eski kültür ve uygarlıkları anlamak, yeniden kurmak ve aydınlatmaktır. Günümüzdeki bütün bilim dalları insanın kendi yarattığı fiziksel çevre ile doğal çevre arasında uyum sağlamaktan, sağlıklı bir yaşam sürmesi, ufkunu genişletmesi ve kendi varlığının geleceğini güvence altına almasını sağlayacak olanakların yaratılmasına kadar pek çok konuda olağanüstü gelişmelere uğramıştır. Geleceğin sağlıklı bir şekilde kurulması, geçmişin iyi bir şekilde bilinmesi ve bunlardan akılcı bir şekilde yararlanılması ile mümkündür. Geçmişin deneyimlerine ve bilgi kaynaklarına ulaşmanın yolları da onların bıraktığı bütün maddi kaynakların bilinçli bir şekilde incelenmesi ile olmaktadır. Yani, “geçmişteki insanı bıraktığı eserleri ile tanımak ve bunlardan gelecek adına ders almaktır”.
Konusu geçmişin maddesel kalıntıları ile aydınlatılması olduğuna göre arkeolojinin malzemesi; eski insanlar tarafından değişik amaçlarla meydana getirilen ve çeşitli işlerde kullanılan nesneler, yani genel bir değiş olarak “eski eser” adı altında toplanan bütün maddi kültür öğeleridir. Yürürlükten kaldırılmış olan 25 Nisan 1973 gün ve 1710 sayılı eski eserler kanununda eski eser tanımı şöyle yapılmıştır; “Tarihten önceki devirlerle, tarihi devirlere ait olup bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstü ve yer altında veya su içindeki bütün yapılara, taşınır veya taşınmaz mallara, aynı nitelikteki her türlü belgeye eski eser denir”. 21 Temmuz 1983 gün ve 2863 sayılı kültür ve Tabiat Varlıklarının korunması ile ilgili yasada kültür varlıklarının tanımı; “kültür varlıları tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır veya taşınmaz varlıklardır” şeklinde yapılmıştır.